Salça diye millete ne yedirmişler
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan taklit ve tağşiş listesi, gıda güvenliği konusunda büyük skandalları ortaya çıkardı. Denetimlerde bazı markaların ürünlerinde domuz eti, tek tırnaklı eti ve kanatlı eti gibi istenmeyen içeriklerin yanı sıra sahtecilik yapıldığı tespit edildi. Salça, baharat ve zeytinyağı gibi temel gıda maddelerinde de ciddi hileler saptandı.
ÜNLÜ KÖFTE ZİNCİRİNDE DOMUZ ETİ TESPİT EDİLDİ
Özellikle et ürünlerinde büyük sahtekârlıklar tespit edildi. Ünlü bir köfte zincirinde domuz eti kullanıldığı ortaya çıktı ve bu durum kamuoyunda büyük tepki çekti. Hangi markada çıktığı uzun bir süre boyunca merak konusu oldu.
SALÇA YERİNE BAKIN NE YEDİRMİŞLER
En dikkat çeken olaylardan biri de, bazı markaların salça yerine boya kullanarak ürün sattığı yönündeki tespit oldu. Ayrıca kekikte yabancı maddelere rastlandığı ve zeytinyağında tohum yağı kullanıldığı da denetim raporlarında yer aldı. Ünlü bir köfte zincirinde ise domuz eti bulunduğunun ortaya çıkması, kamuoyunda büyük tepki topladı.
BAKANLIKTAN AÇIKLAMA GELDİ
Tarım ve Orman Bakanlığı, halk sağlığını korumak adına bu tür sahteciliklerle mücadelenin süreceğini ve denetimlerin artırılacağını belirtti. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, uygunsuzlukların tespit edilmesi halinde toplatma, idari para cezası ve üretimin askıya alınması gibi yaptırımların uygulanacağı ve gerektiğinde yasal işlem başlatılacağı ifade edildi. Bakanlık, gıda güvenliğini sağlamak ve tüketiciyi korumak adına denetimlerin aralıksız devam edeceğini vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, sağlığı tehlikeye atabilecek taklit ve tağşiş yapılmış gıdalar listesini yayımladı. Bu duyuru, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
DOMUZ ETİ TESPİTİ
Bakanlık, Düzce’de faaliyet gösteren bir yemek firmasının ürettiği rosto köftede domuz eti tespit edildiğini açıkladı. Bu durumun aslında 2021 yılında belirlendiği, ancak kamuoyuna geçtiğimiz günlerde duyurulduğu öğrenildi.
KYK İHALELERİNDE YER ALMIŞ
Söz konusu yemek firmasının, KYK yurt ihalelerinde de yer aldığı belirtiliyor. Bu durum, sosyal medya kullanıcıları tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı.
TEPKİLER ÇIĞ GİBİ
Bakanlığın geç yapılan bu açıklaması, eleştirilerin artmasına neden oldu. Gıda güvenliğine yönelik endişeler, kamuoyunda daha fazla tartışılmaya başladı.
Bu firmaları kaydedin, arısız sahte bal yemeyin!
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sahte bal ürettiği tespit edilen ve Denetle ekibimizin de daha önce gündeme getirdiği firmalar tam liste:
– Hastürk Gıda
– Hünkar Bal
– Bereket Gıda
– Koçhanoğlu
– Kurt Orman Ürünleri
– Mustafa ve Mehmet Sevilay Gıda
– Zigana Mangal
– Avarlar Gıda
– Kevser Arıcılık
– Yayla Balpınarı Gıda
– Tufan AĞAÇCIOĞLU
– Şeherli Gıda
– BK Gıda-Ayşe TAVŞAN
– Ankara Helvacısı
– Sem-As Gıda
– Hüsram Deva Bal Evi
– Arıdağ Gıda Ve ArıcılıkAbdurrahman ÇİÇEK
– Ağaçcı Ticaret-Hüseyin AĞAÇCI
– KERVAN PARK
– Balı Pınar
– ER-FA Gıda
– Petek Global Arıcılık
– Enfa Gıda-Mustafa ENÇETİN
– 06 Ekim Gıda
– Şeherli Gıda
– Kutlu AKİL
– Seyyar Zeytin ve Zeytinyağı Ticareti
– İsmail ŞİRİN
– Ahmet AYKURT
– Şanlı Bitkisel Çözümler
– Doğal Anne Eli Kaş
– Balveare
Taklit, tağşiş ve hileli ürünlere ilişkin tüketiciyi bilgilendirmek amacıyla önemli bir uygulama hayata geçirildi. Bugünden itibaren yürürlüğe giren uygulamayla tüketicilerin sağlığını tehlikeye atan firmalar ve ürünler tek tek teşhir edilmeye başlandı.
Yeni uygulamaya ilişkin konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Taklit, tağşiş ve hileli ürünler anlık olarak kamuoyuyla paylaşılacağını duyurdu. “Sağlığı tehlikeye düşürecek gıdalar ile taklit ve tağşiş yapılan gıdalar guvenilirgida.tarimorman.gov.tr internet sitesinde gıda kamuoyu duyurusu sekmesi altında yayınlandı. Kamuoyu duyurularını anlık olarak, elektronik ortamda tüketicilerimizle paylaşacağız. Yeni sistemde uzun bürokratik süreçler yerine; sonuç daha hızlı şekilde sisteme girilecek. Vatandaşlarımız bu iki kategoriye girdiğinde; duyuru tarihi, firma adı, marka, ürün adı, uygunsuzluk ve parti/seri no bilgilerine ulaşabilecek” ifadelerini kullandı.
TEKSTİL BOYASINI GIDADA KULLANAN BİLE VAR
“Kişilerin sağlığını tehlikeye düşüren ürünler, buna tekstil boyasının gıdada kullanılmasını bir örnek olarak verebiliriz. Bu tür durumların tespiti durumunda biz bu ürünleri piyasadan toplatıyoruz ve imha ediyoruz. Bu fiiller kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek bir fiil olduğu için mevzuatta da suç olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla bu işletmeler hakkında, kendi yaptırımlarımıza ilave olarak Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunuyoruz. Taklit veya tağşişli ürünlerde ise buna farklı yağlar karıştırılan yağın zeytinyağı olarak piyasaya sürülmesi, peynire margarin katılması gibi örnekleri verebiliriz. Tespiti durumunda bu ürünleri de toplatıyoruz. 3 yıl içindeki ilk 2 tespitte ağır para cezaları uyguluyoruz. Buna rağmen 3 yıl içinde 3’üncü kez yapılırsa, bu da mevzuatta suç olarak tanımlanmıştır. Bu tür durumlarda da yine Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunuyoruz” dedi.
USULSÜZLÜK YAPAN FİRMALARA 771 MİLYON LİRA PARA CEZASI
“Resmi kontrollerde gıda işletmelerinin hijyeni, gıda etiket bilgileri, uyulması gereken ısı gereklilikleri, izlenebilirlik kayıtları ve sorumlu oldukları dokümanların kontrolü gibi bir takım gerekliliklerin kontrolünü yapıyoruz” diyerek sözlerine devam eden Bakan Yumaklı, denetimler sonrası gıda işletmelerine kesilen cezaları da kamuoyuyla paylaştı. Denetimler sonrası gıda işletmelerine kesilen cezalar hakkında da bilgi veren Bakan Yumaklı, “Geçen yıl ekiplerimiz 1.3 milyon adet denetim gerçekleştirmişti. Bu yıl şu ana kadar 940 bin denetimde 16 bin uygunsuzluk tespit ettik. 771 milyon lira idari para cezası kestik. 368 işletme hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Yıl sonuna kadar toplam 1.5 milyona yakın denetim gerçekleştirmiş olacağız. Uygunsuzluk durumunda çeşitli idari yaptırımlarımız var. Hijyen esaslarına uygun olmayan gıda işletmesinin faaliyetini durdurmak, idari para cezası yazmak gibi. Uygunsuz ürünleri ise piyasadan toplatıyor ve imha ediyoruz. Suç teşkil eden uygunsuzluklar için de Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunuyoruz” şeklinde konuştu.Tüketicinin yanıltılmasını önleme amacıyla yapılan çalışmalardan da bahseden Bakan Yumaklı, “Hasattan itibaren, işleme ve depolamadan üretime, taşıma ve dağıtımdan satışa, son olarak tüketime kadar her aşamada bu sorumluluğumuzu yerine getirmek için çalışıyoruz. Tüketicinin yanıltılmasını önlemek ve geleneksel ürünlerimizi korumak için bazı gıdalarda katkı maddelerinin kullanımını yasakladık. Tüketiciyi yanıltıcı şekilde; nar ekşisi izlenimi veren nar ekşisi sosu, nar aromalı sos gibi ürünlerle, limon suyu izlenimi veren limon sosu gibi ürünlerin üretimini yasakladık. Dünyada az sayıda ülkenin kullandığı NMR teknolojisine sahip olduk. Bal tebliğini güncelleyerek, bal analizlerinde NMR cihazlarını karar ölçütü olarak kabul etmeye başladık. Böylece balda taklit ve tağşişin tespitinde gelişmiş analiz metotlarını kullanmış olacağız” ifadelerini kullandı.
GIDANIN ADI VE NET MİKTARI RAFLARDA GÖRÜLEBİLECEK
Bakan Yumaklı konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Takviye edici gıdalarda kullanılan, probiyotik mikroorganizmalara yönelik yeni ilave kriterler belirledik. Aynı anda bir sektöre odaklandığımız, yoğunlaştırılmış, eş zamanlı sektörel gıda denetimleri başlattık.Beslenme Beyanları Kılavuzu hazırlayarak, şeker ilavesiz beyanı ile tüketicinin yanıltılmasını engelledik. Aromadan üretilen gıdalarda yanıltıcı meyve sebze görseli kullanılamayacak. Birbiriyle karıştırılabilecek gıdalarda ‘tadında’, ‘lezzeti’, ‘keyfi’ gibi ifadeler yer alamayacak. Örneğin tereyağı aroması eklenmiş margarinde “tereyağı tadında”, “tereyağı lezzeti” gibi ifadeler kullanılamayacak. Gıdanın adı ve net miktarı, satın alırken ilk bakışta görülecek alanda yazılacak. Alkol, şeker veya tatlandırıcı içeriyorsa, bu bilgiler tüketicinin rahatlıkla anlayacağı şekilde, diğer bilgilerden daha belirgin yazılacak” dedi. Tüketicilerin duyarlı olması gerektiğine de dikkat çeken Bakan Yumaklı, “Tüm bu süreçlerde ‘en iyi denetçi tüketicinin kendisidir’ anlayışını benimsiyoruz. Biz güvenilir gıda konusunu vatandaşımız olmadan yürütemeyiz. Onları sürecin içinde daha çok görmek istiyoruz. Tıpkı karekod uygulamasında olduğu gibi. Firmalara, işletmelere de “kendi süreçlerinizi tekrar kontrol edin” çağrısı yapıyoruz. Bu şekilde marka güveninin oluşması firmalarımız için de bir kazanım olacaktır” ifadelerini kullandı.