Rojin olayında gerçekler çok başka çıktı
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi olan 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’ten, 18 gün sonra acı haber geldi.
Sahilden karayolu ile yaklaşık 24 kilometre uzaklıktaki Tuşba ilçesine bağlı, özellikle yazlıkların bulunduğu kırsal Mollakasım Mahallesi’nde bahçe sulamaya gelen Mehmet Emin Ankay tarafından bulundu.
Rojin’in taziyesi, Bağlar ilçesindeki Abdurrahman Enç Yas Evi’nde kuruldu.
Rojin’in kesin ölüm nedeninin hala kendilerine bildirilmediğini belirten baba Nizamettin Kabaiş, kızının darbedilerek yaşamdan koparıldığını söyledi ve önemli açıklamalarda bulundu.
Ama onun öncesinde Rojin’in telefondan yaptığı aramaları sizlere aktarmak istiyoruz.
“CENNETE NASIL GİDİLİR?” DİYE ARAMA YAPMIŞ
Genç kızın ölümünde önce internetten “Otopsi nasıl yapılır, cennete nasıl gidilir, ölen kişinin banka hesabındaki para ne olur?” aramalarını yaptığı ortaya çıktı.
Bu aramalar herkesin aklına ACABA sorusunu getirirken. Babasının gündemi sarsan o açıklamalarını aktarmak istiyoruz. Olayın seyrini değiştirecek.
Şu anda herhangi bir resmi açıklama bana gelmedi. Bilgi vereceklerini söylediler. Ama erken olduğunu söylediler. 4 gün sonra haber vereceklerini söylediler. Taziyemiz devam ediyor. Herhangi bir telefon ya da bilgi gelmedi otopsi için. İnsan biraz saygılı olur, acıyı paylaşır. Vicdansız insanlar kendi yaptı diye paylaşıyor. Böyle söyledikleri zaman acım ikiye katlanıyor.
Kendi yapsa 24 kilometre ötede mi bulunurdu? O kadar suda arama yapıldı, mutlaka görülürdü. 10 kilometre boyunca suyun içinde arama yapıldı. Arama çalışmaları suda gayet iyiydi, memnundum. Karada o kadar değildi. Keşke karada da fazla yapılsaydı. Yakın köyleri yaptılar. 1’inci, 2’nci, 3’üncü köyü yapsalardı daha iyi olurdu. Yine de teşekkür ederim aradıkları için.
‘SIRT VE DİZ KAPAĞINDA DARP İZİ VAR’
Rojin kendi kendine yapmamış, kimse yalan haberler yapmasın, ben rahatsız oluyorum. Kızıma zarar veren insanlar vardır, kötü insanların eline düşmüş. Ona zarar vermişler. Götürmüşler Molla Kasım’a kadar, orada artık boğup suya attılar, o şekilde çıktı. Şimdi bunların sonucu hepsi çıkacak, otopside belli olacak. Otopsi için resmi açıklama henüz yok. Belirtilere göre sırt ve diz kapağında darp izi var. Belliydi. Üniversitenin orada tel örgü yok, kamera yok, ışık yok. Orası tehlikeli bir yer, kör noktada. Rojin de sahile giderken, sahil ile üniversite bahçesi birbirine yakındır. Yani yapışıktır. Her öğrenci oraya gidiyor. Oraya giderken çakıl taşıyla uğraşmış demek ki. O vicdansızlar da içkiciler, baliciler ordaymış. Rojin’e ne yapmışlarsa orada yapmışlar.
Bunu net olarak, onların orada zarar verdiğini biliyorum. İkinci gün giderken orada içki şişeleri gördüm, çekirdek yemişlerdi. Yiyecekler oradaydı. Sonraki gün belki parmak izi çıkar diye toplamak istedim. Şişelerin toplandığını gördüm. Kesin bir şey, yetkililer hala söylemedi. Acım çok büyüktür. O çocuk masumdu, günahsız, zararsızdı. Cumhurbaşkanına, İçişleri Bakanına, Van Valisine, Van Emniyet Müdürüne sesleniyorum, ne olursa olsun o vicdansızları bulup en büyük cezayı versinler hatta onları idam da etsinler.
KENDİ YAPSAYDI, YURDUN 4’ÜNCÜ KATINDAN EDERDİ’
Bunu niye yaptılar, Rojin’in ne zararı vardı onlara? Bu kesinlikle kendi kendine yapılmış değil. Neye göre diyorlar? O kendi edecek bir çocuk değildi. Onu Van’a götürdüğümde çarşıda yemek yedik, keyfi yerindeydi. Kimseyle arasında bir sorunu yoktu. Yurdu 4’üncü kattaydı. Kendi yapsa oradan ederdi. Neden suya gitti? Kapatmak için diyorlar, düşünüyorlar ki üniversitenin ismi bozulacak, Van’ın ismi bozulacak. Bu vahşet Van’da çıksa Van’ın ismi çıkar diyorlar, kızıma zarar verenlerin peşindeyim ben. Yurt müdürü, baştan beri ilk hatayı o yaptı. Ben bir can götürüp onlara teslim ettim, maalesef yaşamdan koptu. Şifreden bile mana çıkardılar. ‘Neden şifresi öyle’ dediler. Ben farklı yerlerde çalışıyordum. Para gönderdikleri zaman hep onun hesabındaydı.
O sebeple uzun şifre bırakmıştı telefonuna. ‘Google’da böyle yazmış, şöyle yazmış’ diyorlar. Bunlar delil değil. İnsan biraz elini vicdanına koyar. Bu herkesin acısı. Bellidir, vahşetle öldürüp göle atmışlar. 24 kilometre uzaklıkta çıktı. Bu mümkün mü kendisi etse, bedeninin oradan çıkması? Bir günde oraya ulaşılmaz. Helikopter her gün gölün üzerindeydi. Onların peşini bırakmayacağım. Kötü insanların peşini bırakmayacağım. Bizim ailemizi herkes tanır, herhangi böyle vakası olmadı. Kimseyle düşmanlığımız da yok. Kimseyle aramız bozuk değil. Kızıma oradaki içkiciler, baliciler zarar verdi.
Rojin’in kısa süre önce Sait Faik Abasıyanık’ın 1953 yılında yayınlanan ikinci ve son romanı “Kayıp Aranıyor” kitabını aldığı ve orda geçen mesajlarında önemli olduğu anlatıldı.